aile fertleri



arkamda yalnızca iki insan
birini bir duvarın ardında bildiğim
üç kişilik köşe kapmaca evim.
hayır sana değil hiç bir başlangıç
yalnızca
musluğa dayadığım dudaklarıma
bardağı tanıştırdım bugün
hala aynı tadı suyun.
üzgündüm,
ince belli bir bardağın kıyısında yazdıklarımla
dönmeye incilmiş bileğim
ve
artık eskisi gibi iç geçirmiyor akciğerimle
o kadar üzgündüm ki
açınıp kapanan kapıların kırılan yanlarından öptüm
kilidi kırılmışların sesinden sarıldığım biçimsizdi yüzüm
ağladım
rengini atmış saçlarından sarkan külleri bir ağıdın
ben
parmak aralarında unutulmuş bir tütün
ellerindeyim
ama öyle yalnız.
bir çakmağın telaşında çıktım ağzından
sanki
yangından son anda kaçırdığın
sınav notların.
hayat
önümdeki üç kağıt
ve faydası kendimden çok bir bardak
arkamda üç kişilik satır
birbirini öpen izmaritlerin kokuları
ben hayli çanların çalınmasını bekleyen merhum
ya da herhangi.
biliyorum
bazı renkleri kaybetmiş yüzün
buna bağladığım hüznüm bel kemiği
eğik ve ağıran eklemlerim kadar çöktü cümlelerim
yavaş,
hızla koşacak bir çocukluğuma çarptılar dün gece
fotoğraflarından bile kaçırır gibisin gözlerini
sahiplendiğim yalnızlıkların çoğalmasından
yeni heyecanları ayakta bekletirken artık kaybettim.
şimdi
kimseler girmez böyle bir savaşa
bende
kimselerken
boşa dilemek istemem dilekleri.
ardımda üç kişi
ardımda bir bildiğim
üç isim, aynı soyisimden.

 -rızaçelik

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Göklerden inen bir yaralı vardır

Ne olur bana biraz sen lazm

Trifolium İncarnatum Ölümü