ölüm üzerine meseleler V
yaptıklarım için kendime hiçbir üzüntüm yok. yalnızca toprağa yakışmayan iklimler dolu aklım için toprağa karşı geçirdiğim iç kanamalı intihar eylemcileri iç organlarım. ne hadsizim ! ne haksız ! kahır dolu geçen günlerimin içindeyim, kilitli tek bir kapı yok. ama insanın kendi kabuğundan çıkması, dış dünyaya karşı çektiği yabancılık, sanki yeni doğmuş bir bebeğin birine anne diyebilme savaşında yaşıyormuş gibi yarına hiç hazır değilim. asla olamayacağım. hayatımın klasik müzik tasvirindeki akşam biralarında geceye doğru bükülen akrebin, yelkovanına borç bildiği dakikalarındaki serin ellerimle okuduğum kitapları kenara bırakıp, ölümün beni bu yaşamdan nasıl koruyacağını tasarlıyorum. başımı koyduğum yastığın ıslaklığı düşüyor aklıma, kasvetli ve yağmurlu havalarda. diğer insanlar gibi huzurlu bir uykunun getirdiği dinçlikten uzak, kramp girer gibi dalgın kalan yüzümün aniden parmaklarıma batan iğnenin acısında uyandığım soluksuz sabahları yaşıyorum. kendimi "şimdi"